202009.16
0
2

Boşanma Avukatı

by in Genel

Boşanma Avukatı İzmir

BOŞANMANIN MALİ SONUÇLARI

Boşanmanın mali sonuçları maddi ve manevi tazminat istemi ve nafakadır. Burada söz konusu olan hususlar hakkında hukuk yargılamasında kabul olunan “hakimin taleple bağlı” olması ilkesi gereği boşanma avukatının talepte bulunması gerekir. Aksi takdirde boşanma avukatı talepte bulunmaz ise hakim kendiliğinden tazminat ya da nafakaya karar veremez.

A) MADDİ TAZMİNAT

MK 174/1’e göre, “ Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.” Bu hükme bakıldığında, boşanma avukatının maddi tazminat isteyebilmesinin şartları şu şekildedir:

  • Maddi tazminat isteyen eşin boşanmada hiç kusurunun bulunmaması ya da kusurunun diğer eşe göre daha az olması
  • Davalı tarafın kusurlu olması
  • Davacının mevcut ya da beklenen bir menfaatinin zedelenmesi

Maddi tazminatın miktarı konusunda ise belirleyici kişi hakimdir. Tazminat miktarının, uğranılan zararın tam karşılığı olması gibi bir zorunluluk yoktur. Hakim, tarafların mali ve sosyal durumlarını ve kusur derecelerini göz önünde bulundurarak uygun olan tazminat miktarını belirler.

Boşanma avukatının, maddi tazminatı boşanma davası ile birlikte istemesi şart değildir. Müvekkilin çıkarları doğrultusunda duruma göre ayrı bir dava ile de talep edilebilir.

Bir boşanma davası mutlaka çekişmeli bir dava olmak zorunda değildir, tarafların boşanmanın asli ve fer’i sonuçları üzerinde anlaşması durumunda dava anlaşmalı boşanma davası olarak da görülebilir. 

B) MANEVİ TAZMİNAT

MK 174/2’ye göre “ Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” Bu hükme bakıldığında, boşanma avukatının manevi tazminat isteyebilmesinin şartları şu şekildedir:

  • Davalının kusurlu olması
  • Davacının kişilik hakkının zedelenmesi / ihlal edilmesi

Manevi tazminatın şekli ve miktarının belirlenmesi konusunda ise, hakim tazminat olarak paradan başka bir şeye karar veremez. Miktar, maddi tazminatta olduğu gibi hakim tarafından belirlenir. Belirlenen manevi  tazminat taksit şeklinde değil,  tek seferde ödenir.

Boşanma avukatı, yine maddi tazminatta olduğu gibi manevi tazminatı da boşanma davası içinde isteyebileceği gibi açacağı ayrı bir dava ile de talep edebilir.

C) YOKSULLUK NAFAKASI

Yargıtay, nafakayı, bireyin yaşamını sürdürmek ve temel ihtiyaçları olan yiyecek, giyecek, barınma, ulaşım, eğitim, kültür vb. ihtiyaçlarını karşılamak üzere yasal bir yükümlülük olarak, öncelikli ve zaruri olarak belirli aralıklarla hükmedilen para olarak tanımlar.

MK 175/1’e göre, “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.”  Bu hükme bakıldığında, boşanma avukatının karşı taraftan yoksulluk nafakasını talep edebilmesinin şartları şu şekildedir:

  • Taraflardan birinin talepte bulunması
  • Nafakayı talep eden eşin kusursuz ya da daha az kusurlu olması

(Maddi ve manevi tazminat davalarından farklı olarak, boşanma avukatının nafaka istediği tarafın kusurlu olması aranmaz.)

  • Nafaka isteyen eşin yoksulluğa düşmesi
  • Takdir edilecek nafakanın, bunu ödeyecek olan eşin mali gücü ile orantılı olması

Taraflar diledikleri takdirde yoksulluk nafakası miktarını kendi aralarında kamu düzenine, ahlaka ve emredici hukuk kurallarına aykırı olmaması şartıyla ortak kararlaştırabilirler. Dilerlerse yabancı para birimi ile de ödeme yapılmasını isteyebilirler.

Yoksulluk nafakası ve maddi tazminat toptan (sermaye) ya da irat şeklinde ödenebilir.  Taraflar ödeme şekillerini kendileri belirleyebilecekleri gibi mahkemenin kararına da uyabilirler.

Tarafların mali durumunun değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde taksit şeklinde ödenen maddi tazminat ya da nafakanın arttırılmasına ya da azaltılmasına karar verilebilir. Ancak toptan ödenmesine karar verilmiş olan tazminat ya da nafakanın ne sebeple olursa olsun sonradan değiştirilmesine karar verilemez. Taksit şeklinde ödenmesi belirlenen maddi tazminat veya nafakanın arttırılmasını ya da azaltılmasını talep etmek için boşanma avukatının mahkemeden talep etmesi gerekmektedir.

D) NAFAKA YA DA MADDİ TAZMİNATIN SONA ERMESİ

MK 176/3’e göre, “İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.”

Yoksulluk nafakasını ya da maddi tazminatı kendiliğinden sona erdiren haller;

  • Taraflardan birinin ölümü,
  • Nafaka alacaklısının evlenmesi

şeklinde ispatı oldukça basit ve yalın olan iki olgudur. Sözü edilen bu hallerde nafaka ya da tazminat yükümlüsünün mahkemeye başvurmasına gerek bulunmaz.

Yoksulluk nafakasının veya maddi tazminatın mahkeme kararına dayalı olarak sona erme halleri;

  • Nafaka alacaklısının evli olmaksızın fiilen evli gibi yaşaması,
  • Yoksulluğun ortadan kalkması,
  • Haysiyetsiz bir hayat sürmesidir.

Mahkemenin bu konuda karar vermesi nafaka veya tazminat yükümlüsünün istemi üzerine olacaktır. Nafaka veya tazminat yükümlüsünün bu isteminin başarıya ulaşması ise sözü edilen sebeplerin ispatı ile mümkündür.

E) ZAMANAŞIMI

MK 178’e göre, “Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma kararının kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.”

Bu kısa makale Stj. Av. Beste ARSLAN tarafından kaleme alınmıştır.