Ölümlü Trafik Kazası ve Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
TBK m. 53 hükmüne göre, ölenin yardımından istifade edenler, bu nedenle yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun kalma tazminatı” denir. Kanun metninin lafzından da anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan yarardır.
Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin vefatından önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Ölümden sonraki dönem için, destek olmasa bile, onun sağlığındaki gibi yaşayabilmesi için muhtaç olduğu maddi desteğin sağlanmasıdır. Diğer bir ifade ile, haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK m. 45/2’ye dayanarak uğradığı zararın tazminini isteyebilir. (17. HD. 06.11.2014- 12107/15261)
Ölenin desteğini yitiren kişiler TBK m. 53 hükmüne göre destek kaybı nedeniyle uğradıkları zararlarını sebep olandan isteyenbilir. İstekte bulunabilmek için mutlaka desteğin mirasçısı olmak şart değildir; hatta hısımlık bile aranmaz. Yeter ki ölen kişinin gerçekten istekte bulunana sağlığında destek olduğu kanıtlanmış olsun.
Yargıtay 17. HD 31.05.2012-6881/7126 sayılı kararında:
“Destekten yoksunluk tazminatına hükmedilmesi için öncelikle destek ile destek yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardım ilişkisinin varlığı gerekir. BK m. 45’te sözü geçen destek kavramı, hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacağı şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır..”
Uygulamada genel olarak kabul gören, yasal mirasçılar, kişinin vefatı ile maddi ve manevi zarar gören yakınları annesi babası eşi çocukları kardeşleri nişanlısı ve bakım ve desteği altındaki kişiler maddi ve manevi zararlarının tazmini için dava açma hakkına sahiptirler.
Mağdurun kaza sonucu ölmediği ama fiil ehliyetinden yoksunluk durumu olan bitkisel hayat koma ya da akıl sağlığını yitirdiği durumlarda mağdurun zararlarının tazmini için veli vasi ya da yasalarımızda düzenlenmiş olan kanuni temsilcileri tarafından dava açılabilir.
Ölümlü Trafik Kazası’nda ZMMS’nin (Trafik Sigortası’nın) Sorumluluğu
14.05.2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla oluşan destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için, motorlu aracın işletilmesi sırasında ölen kişinin mutlaka üçüncü bir kişi olması gerekir.
Yargıtay 17. HD 2017/1541 E. 2017/9897 K., 31.10.2017 tarihli kararında şöyle denilmektedir:
“….somut olayda ise işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu sürücü murisin üçüncü kişi olarak kabulü mümkün değildir.
Yine Genel Şartların A.6. maddesi (d) bendine göre destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle, somut olayda %100 kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücü sigortalı murisin tam kusuruna isabet eden destek tazminatı …….. teminatı kapsamında değildir.
Poliçenin teminat başlangıcı tarihinden yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nda sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin …. teminatı kapsamında olduğuna ilişkin düzenleme olmadığına göre, açıklanan gerekçelerle davacı eşin davalı ….. sigorta şirketinden destek tazminatı talep etme hakkı bulunmadığından ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne kadar verilmesi, bu karara karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesi’nce reddedilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.”.
Güncel mevzuat ve yargı kararlarından anlaşıldığı üzere;
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. Kişilere karşı olan sorumluluğunu belirli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve kanunen yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türüdür.