İzmir Tanıma Tenfiz Davası Avukatı
Table of Contents
Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Davası
Tanıma; yabancı bir mahkeme kararının tanınması, onun kesin hüküm kuvvetinin tanınacak ülkeye de teşmili anlamına gelir. Yabancı bir mahkeme kararının tenfizi ise onun icra edilebilirliği demektir, yabancı mahkeme ilamının tenfiz edilen ülkede tanınarak icra edilebilir hale gelmesidir. Bu yüzden tenfiz kararı niteliği itibariyle tanımayı da içerir.
Tanımada ise icra edilebilirlik değil o ilamdan kesin delil veya kesin hüküm olarak yararlanma durumu vardır. Tenfiz edilmemiş sadece tanınmış bir karar kesin hüküm kuvvetini kazanmakla beraber icra edilemez. Bir kararın Türkiye’de icra edilebilmesi için mutlaka tenfizine karar verilmesi gerekecektir. Ancak her yabancı mahkeme ilamının tenfizi gerekmez. Bir işi yapmaya, yapmamaya, bir şeyi vermeye ilişkin olmayan yabancı mahkeme ilamlarının tanınması yeterlidir. Yabancı mahkeme ilamının bir işi yapmaya – yapmamaya veya bir şey vermeye ilişkin ise o zaman bu ilam tenfize konu olur.
Genel Özellikler
- Tanıma ve tenfiz davaları hasımlı davalardır ve davalı; yabancı mahkemenin verdiği kararda yer alan karşı taraftır. Bu yüzden dava dilekçesinde davalının belirtilmesi zorunludur.
- Tanıma ve tenfiz davaları yabancı ülkede görülmüş olan davadan farklı bir dava olduğu için tanıma ve tenfiz davasında yabancı ülkede süren yargılama açısından milletlerarası derdestlik itirazı ileri sürülemez.
- Dava duruşmalı olarak görülür. Mahkemenin verdiği karar temyiz edilebilir ve kararın temyiz edilmesi icrasını durduracaktır.
- Tanıma ve tenfiz davaları mutlaka usulüne uygun davetiyeyle birlikte açılacak duruşma yapılarak görülür, evrak üzerinden karar verilemez.
- Dava basit yargılama usulüne tabidir. Dolayısıyla davalı ilk duruşmaya kadar cevap verebilecektir.
Bu davalar adli tatilde de görülebilir. - Dava açan yabancı gerçek kişiler, yargılama giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır. Ancak mahkeme bu kişileri karşılıklılık esasını gözeterek teminattan muaf tutabilir.
- Davanın yabancı tarafının kendi ülkelerindeki adresi araştırılmadan İlânenTebligat yapılamaz.
- Tanıma ve tenfiz talebi yabancı mahkemenin kararındaki unsurlarla sınırlıdır ve aşan talepler reddedilir.
- Tanıma ve Tenfiz kararı ile birlikte yabancı mahkeme ilamı kesin hüküm ve kesin delil kuvvetine sahip olur ve Türk mahkemeleri tarafından verilmiş ilam gibi işlem görür.
- Boşanma ile ilgili karar Türk mahkemeleri tarafından tanınıncaya ve tanıma kararı kesinleşinceye kadar evlenme hukuken hükmünü devam ettirir.
YABANCI BOŞANMA KARARLARININ TÜRKİYE’DE TANINMASI
Yabancı bir ülkede verilen boşanma kararı, Türkiye’ de tanıma – tenfiz davası açılıp kabul edilmeden, geçerli olmaz. Türkiye’de nüfusa boşanma işlemi geçmez ve dolayısıyla kişiler hala evli sayılır. Bu yüzden yabancı mahkemece verilmiş boşanma kararının Türk nüfus kaydına işlenebilmesi için Türkiye’ de tanıma ve tenfiz davası açılması gerekmektedir. Tanıma kararı alınması, boşanmanın nüfusa işlenmesi için yeterlidir.
Öncelikle, boşanma kararını veren yabancı makam, bir mahkeme olmalıdır. Bazı ülkelerde belediyeler vb. birimler boşanma kararı verebilmektedirler. Ancak bu kararlar Türkiye’ de tanınamaz. Kararın apostil belgesi olmalı ve karar kesinleşmiş olup bu kesinleşme durumu kararda ya da ayrı bir belgede yazılı olmalıdır. Ayrı belgede yazılı ise bu belgenin de apostili olmalıdır. Tüm bu belge asılları ile birlikte, belgelerin yeminli tercüman tarafından çevrisi yapılmalı ve bu çeviri belgeleri de noter ya da konsoloslukça tasdik edilmelidir. Bu çeviri işlemleri, yabancı ülkede yapılabileceği gibi, Türkiye’de de yapılabilir.
Tanıma ve tenfiz davasının şartları
Tanıma ve tenfiz davasının şartları 5718 sayılı yasanın 53. Maddesinde düzenlenmektedir. Buna göre tanıma ve tenfize karar verilebilmesi için;
-
- Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması.
-
- İlâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması.
-
- Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması.
- O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması gerekecektir.
Tanıma ve tenfiz dava dilekçesine eklenecek belgeler
- Yabancı mahkeme ilâmının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı (Apostil Şerhi) veya ilâmı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi.
- İlâmın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı ( Apostil Şerhi) ile onanmış tercümesi.