201504.21
0
0

Trafik Kazalarından Doğan Tazminat Alacakları

by in Genel

Yol ve araçlardaki eksiklikler, sürücü eğitimindeki yetersizlikler nedeniyle ülkemizde çok sayıda trafik kazası olmaktadır. Bu kazalar sonucunda her yıl binlerce insan ölmekte veya sakat kalmakta milyarlarca liralık da maddi hasar oluşmaktadır.Örneğin TÜİK verilerine göre 2012 yılında Türkiye`de meydana gelmiş trafik kazası sayısı 1.296.634 tür. Bu kazalardan 153.552 sinde en az bir kişi ölmüş veya yaralanmıştır. Ölen kazazedelerin toplamı, 3.750 kişi yaralananların sayısı ise 268.029 dur. Artan araç sayısı ve araçla yapılan seyahat sürelerine bağlı olarak trafik kazası ölümlü veya yaralamalı trafik kazası sayısında neredeyse 3 kat artış olmuştur. 2003 yılında ölümlü veya yaralamalı trafik kazası sayısı 67.031 iken bu sayı 2012 yılında 153.552 ye yükselmiş bu sayı 2015 yılına geldiğinde 200 bin seviyelerine ulaşmıştır. Bununla birlikte trafik kazalarında meydana gelen ölümlerde az da olsa bir azalma görülmektedir. Örneğin 2003 yılında trafik kazalarında ölen kişi sayısı 3.946 iken 2015 yılında meydana gelen trafik kazalarında ölenlerin sayısı 5.000 dir. Artan taşıt sayısı dikkate alındığında iyileşme daha dikkat çekici hale gelmektedir. Öyle ki 2003 yılında 100.000 taşıta düşen ölü sayısı 44,3 iken 2015 yılında bu sayı 19’a düşmüştür. Bu durumun, yeni yapılan görece yüksek standartlı yollarla, araçların güvenlik donanımındaki artışlarla ve acil yardım/acil müdahale olanaklarının artmasıyla ilgisi bulunduğunu düşünmekteyiz. Son on yılda trafik kazalarında yaralananların sayısında ise önemli bir yükseliş gözlenmektedir. 2003 yılında trafik kazalarında yaralananların sayısı 118.214 iken bu sayı 2015 yılında %257,77 lik bir artışla 300 bin seviyelerine kadar çıkmıştır.

TÜİK verilerine göre Türkiye`de meydana gelen kazaların nedeni büyük ölçüde sürücü hatalarıdır. Örneğin 2015 yılında meydana gelmiş trafik kazalarınının 88,86 si sürücü hatasından, %9,75 i yaya kusurundan, %0,33 ü araçlardaki, %0,16 sı ise yollardaki kusurlardan meydana gelmiştir.  

Trafik kazası sonucu maddi ve manevi zarar gören mağdurun ve/veya mağdurun vefatı halinde yakınlarının maddi ve manevi zararının tazminine yönelik davalar ülkemizde dava konusu yapılan en yaygın hukuki sorunlardan birini oluşturmaktadır.Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü verilerine göre 2015 yılında ülkemizde hukuk mahkemelerinde açılan trafik kazası sonucu ölüm ve yaralanmadan kaynaklanan tazminat davası sayısı 2011 yılında 12.560, 2012 yılında ise 16.705 iken 2015 yılında 20.000 rakamlarına kadar çıkmıştır. 2014 yılında maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle açılmış tazminat davası sayısı ise 2.200 dür. 2014 yılında karara bağlanan ölümlü ve yaralamalı trafik kazası tazminat davası sayısı 10.340’dır. Yine Adalet bakanlığı verilerine göre trafik kazalarından kaynaklanan tazminat davalarının görüldüğü asliye hukuk mahkemelerinde ortalama dava süresi (davaların ortalama görülme süresi) 280 gündür.  

  1. Tazminat Davaları Hakkında Genel Bilgiler:

Trafik kazalarından doğan tazminat davalarına girmeden önce genel olarak tazminat davaları hakkında genel bir açıklamada bulunmak uygun olacaktır.

Tazminat davaları temel yasal dayanağını Borçlar Kanunun haksız fiili düzenleyen 49. maddesinde bulur. Anılan madde şöyledir “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür”

Buna göre bir kişi kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle (kasten, ihmal ederek, tedbirsiz davranarak) bir başkasını zarara uğratırsa zarar tazmini ile yükümlüdür. Bu tazmin talebi hukukumuzda tazminat davaları ile ileri sürülmektedir.

  1. Trafik kazası sonucu uğranılan zararın kapsamı :

Zararın nevi maddi ve manevi olabilir. Trafik kazaları gibi olaylarda karşılaştığımız zarar kalemi ise çok çeşitlidir.

  1. a) Ölüm:

Trafik kazası sonucu ölüm halinde nelerin tazmini gereken zarar kapsamına gireceği Borçlar Kanunun 53. maddesinde sayılmıştır.

“- Ölüm halinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:

  1. Cenaze giderleri.
  1. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
  1. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.
  1. b) Bedensel (cismani) Zararlar:

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 54. maddesi ise bedensel zararların kapsamını şu şekilde tayin etmiştir.

 “Madde 54: Bedensel zararlar özellikle şunlardır:

  1. Tedavi giderleri.
  1. Kazanç kaybı.
  1. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
  1. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.

Yukarıdaki yasa maddelerinden de görüleceği üzere; trafik kazası sonucu şayet ölüm meydana gelmişse defin ve cenaze masrafları ile vefat eden mağdurun desteğinden yoksun kalan yakınlarının talep edebileceği destek yoksun kalma tazminatı talep edilebilecek zarar kalemlerini oluşturur. Trafik kazası sonucu yaralanma halinde ise tedavi giderleri, tedavi sırasında çalışılamayan günlere ilişkin zararlar, kalıcı bir maluliyet varsa, kalıcı maluliyetin getirdiği maddi gelir kaybı en önemli maddi tazminat kalemleridir. Ölümü halinde ise defin cenaze masrafları ve vefat eden mağdurun desteğinden yoksun kalan yakınlarının zarar talep edebilecek tazminat kalemleridir.

Trafik kazasında mağdur olan kişinin kaza sırasında araç kullanıyor olması halinde aracında yada başka bir eşyasında kaza sebebi ile zarar meydana gelmişse bunlarda talep edebilecek tazminat kalemleri arasında sayılacaktır.

  1. c) Manevi zararlar:

6098 Sayılı Yeni Türk Borçlar Kanunun bu hükme karşılık gelen 56. maddesi ise şöyledir.

Madde 56 “  Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.

Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”

Trafik kazalarında maddi zararın yanı sıra mağdurun manevi zararının da ortaya çıkacağı gerçektir. Kaza gibi asla istenmeyen maddi ve manevi varlığımızı ve bütünlüğümüzü tehlikeye sokan bir durumun bir takım manevi zararları da olacaktır.

Çekilen acı, üzüntü, korku, endişe, manevi zarar olarak açıkladığımız olguların başında gelmektedir. Mağdur kaza sonucu yaralanmışsa kaza sebebi ile yaşadığı korkunun üzüntünün çektiği acılar onun manevi varlığında meydana getirdiği zararın tazmini talep edebilir.

  1. Trafik Kazaları Sonucu Ortaya Çıkan Maddi ve Manevi Zararların Tazmini İçin Dava Açabilecek olanlar:

Zarar görenin kaza sonucu ölümü halinde yasal mirasçıları, onun vefatı ile maddi ve manevi zarar gören yakınları annesi babası eşi çocukları kardeşleri nişanlısı ve bakım ve desteği altındaki kişiler maddi ve zararlarının tazmini için dava açma hakkına sahiptirler.

Mağdurun kaza sonucu ölmediği ama medeni haklarını da kullanamadığı hallerde bitkisel hayat koma yada akıl sağlığını, fiil ehliyetini yitirdiği veya fiil ehliyetine sahip olmadığı durumlarda mağdurun zararlarının tazmini için veli vasi yada yasalarımızda düzenlenmiş olan kanuni temsilcileri tarafından dava açılabilir.

Mağdurun dava açtıktan sonra vefatı halinde ise yasal mirasçıları yalnız mağduru ilgilendirmeyen , mirasçılarının mal varlığı haklarını da etkileyen bu davaları sürdürebilirler.

  1. Trafik Kazalarında Zarar Görenlerin Açacakları Maddi ve Manevi Tazminat Davasında Dava Açma Süresi:

Trafik kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi zararların tazmini için dava açmak için yasada öngörülen süre 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 72. maddesinde mağdurun uğradığı zararı ve failini öğrendiği tarihten itibaren 2 yıldır şeklinde öngörülmüştür. 

Kaza sonucu dava açarak zararlarının giderilmesini isteyecek kişiler bu iki yıllık süre içinde dava açmak zorundadır. Her halükarda ise kazanın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra dava açma hakkı zaman aşımına uğrar.

Burada bir istisna vardır. O da eğer failin trafik kazası ile sonuçlanan eylemi aynı zamanda ceza kanunlarına göre suç teşkil ediyorsa ve bu suç için ceza kanunlarında daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörülmüş ise tazminat davası açma süresi de ceza kanunlarında düzenlenmiş olan daha uzun zaman aşımı süresine uzar. Bu husus 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 72. maddesinin birinci fıkrasının 2. cümlesinde “Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır” şeklinde ifade edilmiştir.

  1. Trafik Kazaları Sonucu Aleyhine Maddi ve Manevi Tazminat Davaları Açılabilecek Olanlar :

Trafik kazalarında dava açılabilecek kişiler, kazanın şekli, kusur durumu gibi her vakıada farklı olabilecek durumlar dikkate alınarak tespit edilmelidir.

  1. a) Kazaya Sebebiyet veren sürücülere dava açılabilir.

Borçlar Kanunu 49. maddesi gereğince  üzere tazminat davaları; dava konusu olan zararı doğuran olaya (incelememizde trafik kazasına)  sebep olan kişi yada kişilere karşı açılır.

Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır. (TBK Md. 61 ) Zararı doğuran eyleme kimler sebep oldu ise; birden fazla aracın karıştığı trafik kazalarında olduğu gibi bu kişilerin hepsine karşı kusurları dikkate alınarak dava açılabilecektir.

  1. b) Araç Malikine/İşletene Karşı Dava Açılabilir.

Örneğin; araç kullanan sürücünün kusurlu olarak bir yayaya çarpması sonucu açılacak davada dava aracı kullanan sürücüye yöneltilecektir. Eğer araç trafik sicilinde kayıtlı araç maliki , kazaya karışan sürücüden farklı ise araç malikine daha hukuki bir tabirle “işletene”  karşı da dava açılmalıdır. Burada araç malikinin yasadan doğan kusursuz sorunluluğu söz konusudur.

  1. c)Sigorta Şirketine Karşı Dava Açılabilir.

Kazaya karışan aracın tarfaik sigortası olarak bilinen Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası’nı yapan şirkete kaşı dava açılabilir.

Bazı durumlarda, poliçe şartlarına göre,  KASKO denilen sigortayı yapan şirketine karşı da dava açılabilir.

  1. d) Güvence hesabına karşı dava açılabilir.

Zararın meydana geldiği kazaya karışan aracın Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının bulunmadığı yahut iflas v.s gibi nedenle ödeme yapamayacak durumda olduğu, kazaya karışan aracın tespit edilemediği gibi hallerde güvence hesabına karşı da dava açılabilir.